GENEL BİLGİ ve rejimin iddiası
15 Temmuz’da ölen en genç kişilerden biri olan 21 yaşındaki Mustafa Avcu, Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ikinci sınıf öğrencisiydi. Çorumlu Mustafa Avcu, ailenin en küçük çocuğuydu ve 2 de abisi vardı. Rejim yargısının iddiasına göre Mustafa Avcu, Genelkurmay önünde açılan tank ateşi sonucu kalbinden vuruldu.
Mustafa Avcunun ölümüne ilişkin mahkemede gündeme delen deliller, maktulün Asker’in elindeki silahla öldürülmüş olamayacağını ortaya koymaktadır.
GERÇEK ÖLÜM SEBEBİ
Aşağıda Ankara Kriminal Polis Labaratuvarı Raporunun ilgili bölümünde maktulün vücudundan çıkan mermi çekirdeğinin 9 mm çelik (zırh delici) nüve olduğu ifade edilmektedir. Peki çelik uçlu nüve kullanılmasının anlamı nedir? Neden zırh delici çelik uçlu nüve kullanılmışsa fail asker olamaz? Devam eden bölümde delillerle ortaya koymaya çalışacağız.
Avcu’nun Genelkurmay civarında bulunan askerler tarafından vurulduğu iddia edilse de, yargılanan askerlerin silah ve mühimmatına el konulmuş ve üzerinde incelemeler yapılmıştır. Askerlerin kullandığı silahların hiçbirinin çelik uçlu mermi attığına dair bir bulguya rastlanmamıştır. Rastlanmaması normaldir, çünkü TSK envanterinde 9 mm zırh delici mermi atan silah bulunmamaktadır. Mahkemede yargılanan sanıklardan Teğmen Necip Erkul; 9 mm çelik çekirdeğin NATO kapsamındaki askeri personelde bulunmasının yasak olduğunu ve askeri birliklerde bu tür mühimmat olmadığını ifade etmektedir.
Peki askerin envanterinde böyle bir mühimmat yoksa bu atışları kim yapmış olabilir ve bu tip silahlar kimin envanterinde mevcuttu? 2012 yılında Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar‘ın verdiği talimatla daha etkili mermiler almak için ihale işlemleri başlatılmış, “hollow point” denilen çukur uçlu zırh delici özellikli mermilerin alınmasına karar verilmiştir. O dönem 3 milyon adet alınması planlanan bu mermilerin sadece özel harekâtçılar tarafından kullanıldığı ifade edilmişti. Yani bu tip mermi o gece Genelkurmay civarında konuşlanmış polis keskin nişancısında bulunmaktaydı.
O gece görev yerleri, içinde provokatörlerin bulunduğu halk tarafından baskına uğrayan Genelkurmay askeri personeli, kamera görüntülerine de yansıdığı şekliyle ellerinde bıçak, tabanca, kalaşnikof gibi silahlar bulunan ve karargaha giren kişilere karşı TSK İç Hizmet Kanununun gereklerince müdahalede bulunmuştu. Polis görevini yapmadığı için savunma amaçlı yapılan bu müdahale de dahi çok az silah kullanılmıştı. Oysa Özel harekat polisinin, sabaha kadar ateş ettiği ve çok dikkatsizce müdahale de bulunduğu aşağıdaki telsiz konuşmalarına yansımıştı.
Ayrıca Genelkurmay civarındaki zırhlı araçların incelemesi yapılırken, söz konusu zırh delici mermi ile delinen zırhlı araçların aşağıdaki görüntüsü soruşturma dosyasına girmiştir. Sözde darbeci denen zırhlı araçlar bu mermilerle zarar görmüşse, bunlara ateş edenlerin sözde darbe karşıtı polisler olması makuldür. Yoksa polis görevini yapmadığı için Genelkurmay civarının emniyetini almak için gelen zırhlı araçlara darbeci denilen diğer askerler neden ateş etsin?
Ortaya konan bilgi ve belgeler maktul Mustafa Avcu’nun asker kurşunuyla ölmediğini net bir biçimde ortaya koymaktadır. Peki, maktulun ölümüne ilişkin en güçlü ihtimal nedir? Muhtemelen Genelkurmay civarına yerleştirilmiş PÖH keskin nişancılarının Genelkurmay karargahına ve zırhlı araçlara sabah 04.00 e kadar sorumsuzca yaptığı müdahale bazı vatandaşlarımızın dost ateşi sonucunda ölümüne neden oldu. Maktul Mustafa Avcu’da bu vatandaşlarımızdan birisiydi.
AMaktul Mustafa Avcu’nun ölümüne ilişkin detayları aşağıdaki videodan takip edebilirsiniz.