Platformun Amacı Ne?
15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan olaylar, hem belirli bir grup için hem de tüm yurttaşlarımız için bir travmaya neden oldu. Belki bugünlerde yaşadığımız ve toplumun yarısı için baskıya dönüşen sürecin tetikleyicisi bir olaydı yaşanan. Askeri darbe yapmaya çalıştığı iddia edilen toplum kesimi, darbeciden çok mağdur bir kesime dönüştü. Darbe girişiminin mağduru denen rejim birçok darbecinin başvurmadığı zulümlere imza attı ve atmaya devam ediyor. Rejim, 15 Temmuzla ilgili bir diskur geliştirdi ve bunun aksini savunan, cevapsız sorulara cevap arayan herkes kendini terörist yaftasıyla cezaevinde buluyor. Buna göre ‘’Gülen Grubu sempatizanı bazı askerler darbeye kalkıştı ve buna direnen 251 vatandaşımızı şehit etti’’ argümanı bu diskurun temelini oluşturuyor. Bu cümle içinde birçok soruyu barındırıyor ve bu sorular sorulamıyor.Örneğin:
• Askerlerin terör saldırısı, tatbikat, askeri kışlaların korunması gibi gerekçelerle davranmış olmaları mümkün mü?
• Askerin meşru müdaafa ve silah kullanma yetkisi çerçevesinde davrandığı durumlar var mı?
• 251 ölümün her birini askere bağlayacak her türlü şüpheden uzak ve yeterli delil var mı?
• Keskin nişancı ve meçhul timlerin varlığına dair çok güçlü deliller varken bu mesele tüm boyutlarıyla soruşturuldu mu?
251 şehit meselesi elbette her birimizin vicdanını kanattı. Belki bazılarının hikayesini okurken gözyaşlarımız dosyalarla harman oldu. Ama diğer taraftan, sayısı 3000 i bulan müebbetlik askerin sorumluluğu dahi net ortaya konamazken öğretmen, esnaf, ev hanımı, öğrencilerden oluşan yüzbinlerce insan bu ölümlerin sorumlusu ve katil olarak etiketlendi. Bakış açımız net. Gerçekten darbe kastıyla masum birinin ölümüne sebebiyet veren birisi varsa(!) cezasını çekmesinden yanayız. Ama bu neticeye ulaşmak için, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ve en güçlü delillerle yargılama yapmak zorundayız. Ortada bir ölüm var, dışarda asker var, olsa olsa fail bu askerlerdir mantığıyla yaklaşmak ilk önce merhum şehitlerimizin ruhunu incitecektir.
Bu bakış açısıyla sosyal medya imkanlarını kullanarak bir araya gelen, ellerindeki bilgi ve belgeleri biraraya getiren bazı gönüllüler olarak ‘’15 Temmuz Ölümlerini Araştırma Platformu’’ adıyla oluşuma hayat vermeye çalıştık.
Buradan iktidar partisi ve sevenlerine, muhalefet partileri ve destekçilerine, yargı mensuplarına, görev başındaki bürokratlara, mağdur ailelere ve bu çağrıya cevap vermek isteyen herkese seslenmek istiyoruz. Gelin 251 Şehit gerçeğine dair sisli ve dumanlı havayı kaldıralım, vicdani ve akli yollarla evrensel hukuk prensiplerini rehber edinerek hep beraber gerçeğe ulaşalım.