GENEL BİLGİ ve rejimin iddiası
Rejim medyasına göre emekli tesisatçı 53 yaşındaki Osman Arslan Ankara Genelkurmay bölgesinde helikopter atışı sonucu oluşan patlamada vefat etti. Ancak mahkeme kayıtlarına ve delillere detaylı bakıldığında maktulün ölümünün rejimin anlatısından çok farklı olduğu anlaşılıyor. Mevcut delillere rağmen 15 Temmuz’un hemen sonrasında masum insanlar rejimin tetikçi medyasının iftiralarına ve hakaretlerine muhatap olmuştu.
GERÇEK ÖLÜM SEBEBİ
Aşağıda görseli yer alan Osman Arslan’ın otopsi raporuna baktığımızda Genelkurmay Başkanlığı önünde patlama kaynaklı yaralandığı, açık yara bulunmayan ve iç kısımda tahribat olduğu anlamına gelen (Künt Travma) tespit edildiği, künt travmanın beyin kanamasına neden olduğu ve cesetten metalik cisim elde edilemediği kayıt altına alınmıştır. Mahkeme dosyasına bakıldığında ise patlamaya helikopterlerin neden olduğu ifade edilmektedir.
Olayın aydınlatılması için patlamaların insan vücudunda oluşturduğu etkilerin bilinmesi önem arz etmektedir. Patlama sonrası etkiler; 1-Primer etki patlamanın etkisiyle ortaya çıkan ısı, alev ve patlamanın direk etkisi, 2-Sekonder etki ortamda bulunan ve havada uçan nesnelerin etkisi, 3- Tersiyer etki yaralının bulunduğu yerden fırlaması ve yüksekten düşmesi şeklinde tarif edilmektedir. Patlama sonucu oluşan basınçlı havanın maruz kalanın organlarının iç kısmında dokulara zarar vermesi, dokularda tahribat yapması blast etki olarakta adlandırılır. Osman Arslan’ın otopsi raporundaki detaylara bakıldığında vücudunda yanma olmadığı, vücuduna giren şarapnel nevinden cisimlerin bulunmadığı anlaşılmaktadır. İddiadan anlaşıldığı üzere ölüm patlamanın basınç etkisi sonucu oluşan künt travma ve beyin kanaması şeklindedir.
Olaya helikopterlerin neden olduğunu varsaydığımızda iki tür belirti görmemiz gerekir. Söz konusu blast etkiyi oluşturabilecek bir patlamanın Genelkurmay Önünde büyük bir çukur açması gerekirdi. Oysa Genelkurmay mevkiinde helikopterlerin neden olduğu böyle bir çukur veya iz tespit edilmemiştir. İkinci olarak helikopterden füze veya roket benzeri mühimmatla bir atış yapılmadığı sürece böyle bir etkiye sebep olacak bir patlama yaşanamaz. Gerek o geceye ait kamera kayıtları, gerekse aşağıda tablo olarak özetlenen bilirkişi raporları helikopterlerden füze/roket tarzı mühimmat atılmadığını ortaya koymaktadır. Helikopterlerden atışı yapılan mühimmat 20mm top mermisi olarak adlandırılan mermilerdir. Bu mermilerin vücudu parçalama gibi bir etkisi olabilir ama asla patlama sonrası oluşacak etkilerin hiçbirini oluşturmaz. Dolayısıyla bu ölümü helikopter atışlarına bağlamak deliller ışığında mümkün görünmemektedir.
Asker Bombaladı(!) diye iftiralar savuran rejim medyasının sonucun anlatılanlar gibi olduğuna dair özür ve düzeltme yayınlaması günümüz Türkiyesi’nde çok muhtemel görünmüyor…
Maktul Osman Arslan’ın ölümüne ilişkin detayları aşağıdaki videodan takip edebilirsiniz.