GENEL BİLGİ ve rejimin iddiası
60 yaşında vefat eden Hasan Altın, AK Parti Mamak ilçe Yönetim Kurulu Üyesiydi. Rejime göre Hasan Altın, tankın üzerine çıkarak ateş eden Albay Hacı Ahmet Aslıhan tarafından vuruldu ve sonra hastaneye kaldırıldı. Ancak kurtarılamadı ve şehit oldu. Hasan Altın’ın ölümüne ilişkin mahkemede gündeme delen deliller, maktulün suçlanan Asker’in elindeki silahla öldürülmüş olamayacağını ortaya koymaktadır.
GERÇEK ÖLÜM SEBEBİ
Hacı Ahmet Aslıhan’ın suçlu olduğuna dair TEK DELİL; zırhlı araçta bulunan Mustafa Sarabat,Fırat Zorbay,Ömer Doğan,Ogün Yavuz ve Hamit Hamitettin Sancak adlı kişilerin sanığın dışarıya ateş ettiği yönündeki ifadeleri. Ancak aracın asıl sorumluları olan ve aracı göreve hazırlayan, silahları ve mühimmatı yükleyen, aracın sevk ve idaresini yapıp komuta eden, olay yerine götüren bu kişiler ceza almadı ve dosyaları ayrıldı. Suçlanan sanık Hacı Ahmet Aslıhan’a karşı hepsinin aynı ifadeyi vermesi karşılığında yargılamadan kurtulduklarına dair kuvvetli şüphe bulunuyor. Ayrıca aşağıdaki temsili görselden de anlaşıldığı gibi ZMA (Zırhlı Muharebe Aracının) kulesi ancak bir insanın sığabileceği kadar dardır. Sanık Hacı Ahmet Aslıhan yarı beline kadar dışarıdaysa, içeride bulunan tanıkların onun ateş edip etmediğini görmesi imkansızdır. Sadece silah seslerini duyabilirler.
Tabi konuyu bilenler; şoför olan kişi aracın periskoplarından görmüş olamaz mı? sorusunu sorabilir. Zırhlı araç içinde büyütmesi olmayan, sağa sola dönmeyen sabit periskoplar bulunuyor ve bu periskoplar da zırhlı aracın sadece yan kısımlarını görebiliyor. Şoförün kontrolündeki periskop ise sadece ön tarafı görüyor. Bu periskoplardan bakan birisinin de kulede yarı beline kadar dışarıda olan birini görmesi imkansızdır.
Ayrıca sanığın masumiyetine en büyük delillerden biri Ankara Emniyet Kriminal raporunda yer alan Hasan Altın’ın vücudundan çıkarıldığı belirtilen bir(1) adet deforme mermi çekirdeğinin 9 mm.çapında olduğu, üzerinde balistik açıdan tanı ve teşhise elverişli kısmi karakteristik izlerin bulunduğu, mermi çekirdeği incelemesine yönelik tasnife tabi arşiv mevcut olmadığı tespitidir. Raporun görseli aşağıda yer alıyor.
Bu ne demek; yani sanığın silahı ile maktulden çıkarılan mermi çekirdeği arasında balistik açıdan uyum yok. Hatta mermi çekirdeği o kadar tasnif dışı ki kaldıracakları bir arşiv bile bulamamışlar. Yani bilindik beylik tabanca markalarının dışında el yapımı bir silahtan bile bahsediyor olabiliriz.
Başka bir kanıt maktulün kızı ADİLE EVİZ 20/04/2018 TARİHLİ BEYANINDA; babam Hasan Altın ameliyattan çıktıktan sonra kendisin bir askerin vurduğunu söylemişti, aralarında bir araç boyu mesafe bulunduğunu kendisin vuran kişinin tankın üzerine çıkıp ateş ettiğini ve vurduğunu söylemişti ifadesini kullanıyor. Bu ifadeye göre maktul Hasan Altın şüpheli ile yüz yüze temas etmiş oluyor.
Bununla birlikte Adli Tıp Kurumu otopsi raporunda; maktulün vücudunda bir adet ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası mevcut haricen sırt sağ alt yan batın boşluğuna girdiği, karaciğer, sağ böbrek, ince ve kalın barsak, batın ön yüz sol tarafta kas doku içerisinde kaldığı, trasesinin arkadan öne, yukarıdan aşağıya, sağdan sola doğru olduğu ifade ediliyor. Yani Hasan Altın sırt bölgesinden tek kurşunla vurulmuş görünüyor. Yani merminin arka taraftan gelmiş olması ihtimaller dahilinde.
Ayrıca Hasan ALTIN’ın vücudundan çıkan mermi çekirdeğinin kırmızı bakır renginde olduğu otopsi raporunda geçmektedir. Ancak şüpheli Hacı Ahmet Aslıhan’ın beylik tabancasındaki mermi çekirdeklerinin sarı bakır renginde olduğu bilinmektedir.
Dosyada maktulün ölümünün sanık Hacı Ahmet Aslıhan’a bağlanabilmesi için yukarıda sıralanan delillerin her birinin aksinin ispat edilmesi ve olayın her türlü şüpheden uzak bir şekilde çözülmesi gerekmektedir. Bunlar yoksa şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanık beraat ettirilir ve olay faili meçhul olarak kayıtlara girer.
Maktul Hasan Altın’ın ölümüne ilişkin detayları aşağıdaki videodan takip edebilirsiniz.