Rejimin iddiasının aksine ortaya konulan deliller maktulün asker dışında meçhul bir keskin nişancı tarafından vurulduğunu ortaya koymaktadır.

Aşağıda kamera görüntülerinden alınan bir kesitte saat 00.57 civarı maktul Rüstem Resul Perçin’i mekanize birliklere ait aracın önünde görüyoruz. Bu fotoğrafta işaretlenen görüntü aynı zamanda vurulma anının görüntüsü. Hemen akla mekanize birliklerin askerlerinin maktulü vurmuş olacağı gelebilir. Bu mümkün görünmüyor, çünkü yakın mesafeden yapılan bu atış vücutta kalmaz ve deler geçerdi. Ancak otopsi raporuna göre maktulün vücudundan iki adet 0,5 cm çekirdek çıkarılmış ve bu atışın bir uzak atış olduğunu gösteriyor.

Ayrıca aşağıda yer alan otopsi raporunda belirtilen mermi girişi çekirdek çaplarının 5,56 çapında mermi atışı yapan bir silah olduğunu göstermektedir. Davada kararın genel gerekçesine yazılan helikopter, zırhlı araçlar veya JGK yerleşkesinden atışlar gibi hususların hiçbiri bu vakada yoktur. Mermi vücutta kaldığı için zırhlı araçtan atış olamaz, kameraya yansıyan bir helikopter de yok. JGK yerleşkesinden atış ihtimalini de balistik raporu elemektedir.

Ankara Kriminal Polis Laboratuvarının maktul Rüstem Resul Perçin’in vücudundan çıkan kısmi mermi çekirdeği üzerinde yapılan incelemesinde düzenlediği ve  aşağıda görüntüsü yer alan raporu da çok net bir biçimde atılan merminin JGK yerleşkesindeki askerin silahından çıkan bir mermi çekirdeği olmadığını ortaya koymaktadır.

SONUÇ: Bu deliller Rüstem Resul Perçin’i vuranın asker olmadığını otopsi ve balistik raporuyla ortaya koymaktadır.”Vurana ilişkin delil olmasa bile JGK Yerleşkesinde silahlı askerler vardır ve başka fail aramak yersizdir” demek hukuka ve vicdana uygun değildir. Çünkü maktullerin vücudundan başkaca silahlara ait mermilerin çıkması, JGK yerleşkesinin ters istikametinden veya yan bölgeden gelen atışların kamera kayıtlarına yansıması asker dışında kişilerin bulunduğunu ve bir kaos hedeflediklerini ortaya koymaktadır.