GENEL BİLGİ ve rejimin iddiası
Erol Olçok, 15 Temmuz gecesi oğlu Abdullah Olçok’la birlikte önce Altunizade’ye gitti. Daha sonra kendisine gelen telefon aramasıyla, Boğaziçi Köprüsüne yürüdü. Boğaziçi köprüsünde 1 mermiyle vuruldu. İddianamede yer alan kabule göre Askerlerin Boğaziçi Köprüsü’nde açtığı ateş sonucu oğluyla birlikte vefat ettiği iddia edilmektedir.
GERÇEK ÖLÜM SEBEBİ
Rejimin iddiasının aksine ortaya konulan deliller maktulün asker dışında meçhul bir keskin nişancı tarafından vurulduğunu ortaya koymaktadır. Eski eşi Nihal Olçok’ta değişik televizyon kanallarında bu gerçeği güçlü bir şekilde ifade etmiştir. Bu gerçeği ortaya koyan delillerle devam edelim;
Erol Olçok 15 Temmuzda Boğaz Köprüsünde uzun namlulu silahla vurularak öldürüldü. Vücudunda 1 mermi girişi olan merhumun vücudundan mermi çekirdeği çıkmadı. Otopsi raporunda uzak atış sonucu giren merminin sol akciğer üstünden girip sağ akciğer altından çıktığı ifade edilmektedir.
Otopsi raporunda yapılan başka bir tanımlamada ÖN YÜZ AKSİLLER BÖLGE önünde mermi giriş izi, ARKA SAĞ İNFRASKAPULER bölgede mermi çıkışı olduğu ifade edilmektedir. Yani raporda yapılan her iki tanımlamada da kurşun giriş ve çıkış yaraları aynı yönü göstermektedir.
Her iki tanımlamada göstermektedir ki ön yüzden giren ve arka yüzden çıkış yapan mermi 45 derecelik bir eğim oluşturmaktadır. Ayrıca aşağıdaki temsili resimde bunu net olarak göstermektedir. Bedeni hangi konumda bulunursa bulunsun 45 derece açıda bir merminin, yüz yüze ve aynı seviyede olduğu askerden gelmediği açıktır. Çünkü askerden gelmesi muhtemel bir merminin doğru açıyla veya çok küçük bir eğimle gelmiş olması gerekirdi. Peki Erol Olçok’un ölümüne suikast şüphesi düşüren ve nasıl öldüğünü açıklayan bir teori var mı? Ortaya çıkan deliller teorinin ötesinde gerçekleri işaret ediyor. Aile dostu ve görgü tanığı Ramazan Demir olay esanasında Olçokların ve kendinin yüzünün askere dönük olduğunu bir röportajda ikrar etmiş. Yüzü askere dönükken ön taraf sol göğüs üstünden giren arka taraf sağ göğüs altından vurulan birini vuran kişi aşağıdaki görseldeki gibi konumlanmış oluyor.
Peki bu bölgede askeri unsur var mı? Tabi ki yok. Bu bölgeden atış geldiğine dair başka deliller var mı? Tabi ki var. Bazı maktullerin vurulma anına ilişkin kamera görüntüleri analiz edildiğinde bu bölgeden gelen atışların olduğu net olarak bulunabiliyor. Ama mahkemenin gerçekle işi yok.Sanık lehine delilleri de toplamakla yükümlü savcı iddianamaye bu bilgileri neden koymadı? sorusunun cevabı olayı netleştiriyor.
SONUÇ: Bu deliller Erol Olçok’u vuranın asker olmadığını otopsi raporuyla ortaya koyduğu gibi maktulün konumu ve mermi yolu dikkate alındığında görselde yer alan bölgedeki meçhul bir keskin nişancı tarafından vurulduğunu ortaya koyuyor. Çünkü o bölgede konumlanmış sözde darbeci hiçbir askeri unsur bulunmuyordu.
Yukarıda delillerini ortaya koyduğumuz dosyaya ait genel bilgileri aşağıdaki videoda bulabilirsiniz.