GENEL BİLGİ ve rejimin iddiası
Emin Güner, ODTÜ Fizik bölümünden mezun, Ankara’da dijital radyo sistemleri üreten bir firmanın sahibiydi. Evli ve 3 yaşında bir kız çocuğu vardı. Savcının iddiasına göre Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulundan çıkan tanklar, tekrar kışlalarına dönerken tankın üstünde bulunan maktulü kasten tanktan düşürdüler ve şehit ettiler. Ancak dosya araştırıldığında durumun iddia edildiği gibi olmadığı anlaşılmaktadır. Devam eden bölümde maktulün kasten öldürülmesinin mümkün olmadığını belgeler ve resimlerle ortaya koyacağız.
GERÇEK ÖLÜM SEBEBİ
Olayın hangi ortamda ve hangi şartlarda gerçekleştiğini anlamak için sosyal medyadan destek veren bir takipçiyle beraber hazırlanan aşağıdaki görseli inceleyelim. Görsel tankın sevk ve idaresiyle ilgili fikir vereceği gibi tank mürettebatının kimlerden oluştuğunu açıklamaktadır.
1-Tank Komutanı: Tanktaki en rütbeli personel olup diğer tank personeline emir ve talimat verme yetkisi bulunur. Deneyim durumu, aracın görüş mesafesini ve mürettebatın genel performansını etkiler.
2-Tank Şoförü: Tankın yolda ilerlemesi yani tankın sürücüsü görevini yürütür ve en ön bölümde oturur. Aracın manevra kabiliyetini üzerinde etkisi vardır.
3-Nişancı: Tank mermisinin hedefe gönderilmesi görevini üstlenir. Top dönüş hızı, nişangâhın nişan alma süresi ve topun isabetliliği hususlarında etkisi vardır. Şoförün arkasındadır.
4-Doldurucu: Topa tank mermisini yüklemekle görevli personeldir. Top yükleme süresi ve mermi türü değiştirme gibi hususlarda etkisi vardır. Nişancının arkasındadır.
Yaşanan olayda Ütğm.Fatih Mehmet KILIÇ Tank Komutanı, Tğm.Ahmet Faruk ÇAVUŞ Doldurucu, Uzman Çvş.Harun BULUT Nişancı ve Uzman Çvş.Burak ÇAKIR Şoför olarak görev yapmaktaydı. Kışladan çıkışları saldırıya uğrayan askeri tesislere destek amacıyla olmuştur. Polis ve halkla karşı karşıya kalınca şiddete başvurmadan kışlalarına geri dönmüşlerdir. Dönüş yolunda Tank Komutanı Ütğm.Fatih Mehmet KILIÇ galeyana gelmiş halk tarafından tanktan atılmış ve darp edilmiştir. Komutayı Tğm.Ahmet Faruk ÇAVUŞ almış ve tankın üzerine çıkan vatandaşlarla beraber tank yol almaya başlamıştır. Tank talimnamelerine göre Tank Komutanının araca komuta etmesini engelleyen kişiler tankın verdiği zarardan birinci dereceden sorumludur. Kendilerini tehdit etmediği ve zor kullanmadığı halde kışlasına dönmeye çalışan tank komutanını linç eden ve darp edenler yaşanan ölümden sorumludur. Ayrıca aşağıdaki görselde yer alan Tankçı Uzman Personelin hazırladığı Bilirkişi raporu da askerlerin ölümden sorumlu olamayacağını açıkça ortaya koymaktadır.
Raporda yer alan tespitleri şöyle özetleyebiliriz;
a)Tank komutanı bir terslik olduğunu anlayıp şoföre halka ve araçlara zarar vermeden kışlaya geri dön emri verdi,
b)Tank komutanı araçtan atılınca tank mürettebatının birbiriyle olan telsiz irtibatı koptu,
c)Tankta yaralı var durdurun talebini Tğm.Ahmet Faruk ÇAVUŞ‘un dikkate aldığı ancak sesini şoföre duyuramadığı, yüksek gürültüden dolayı şoförün bunu duymasının mümkün olmadığı, ifade edilmiştir. Bu durumda kasten öldürme suçundan bahsetmek imkansızdır.
SONUÇ: Bilirkişi raporu asker sanıkların ölümden sorumlu olmadıklarını açıkça ortaya koymaktadır. Tğm.Ahmet Faruk ÇAVUŞ kendisine bıçak çeken birine dahi mukavemet etmediğini, nişancının kafasına ayakla ve taşla vuran şahsa dahi yaralandıktan sonra turnike yaptığını ifade etmektedir. Bu davranışlar öldürme kastı olan birine uygun değildir. Kaldı ki mahkeme de açıkça öldürme kastı yok demiş ama zorlama bir yorumla, doğması muhtemel sonuçlara bilerek sebebiyet vererek olası kast var demiştir. Şoförün emri duyamadığı ve yukarıda olan biteni göremediği bir ortamda kastın hiçbir türünden bahsetmek mümkün değildir.
Yukarıda delillerini ortaya koyduğumuz dosyayı YouTube slayt videosu şeklinde takip edebilirsiniz.