Olay gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı ekibi Genelkurmay’a gelmiş ve Hulusi Akar’ın emniyetini almakla görevli olduklarını düşünüyorlardı. Bu durum normaldi çünkü ÖKK Genelkurmay’ın ihtiyat birliği olarak biliniyordu emri verende Zekai Aksakallıydı.Olayın hemen öncesi Merhum Bülent Aydın, korumalığını üstlendiği Zeki Çolak’ı bıraktıktan sonra diğer koruma astsubayı ve şoförle ilerliyor. ÖKK timinin kurduğu barikatin üstüne doğru araç sürülünce ÖKK tim askerleri aracın lastiğine ateş ediyorlar. Bülent Aydın oturduğu arka sol bölümden sağ bölüme geçerek, arka sağ kapıyı sütre yapan Metin Gürbüzler astsubayın sağına duruyor. Saniyeler sonra aşağıdaki fotoğraf karesi oluşuyor ve fotoğrafta maktulü kırmızı daire içinde yerde görüyoruz. Mahkeme tutanakları ve kamera görüntüsünden hareketle bu olayı inceleyelim;

Arabanın arka sağında bulunan 2. Koruma Astsubayı Metin Gürbüzler’in oturduğu koltuğun altından MP5 makineli tabancayı alması (muhtemelen emniyet açık ve seri atışta) ve merhum Bülent Aydın’ın yanına geçmesi anında eli tetikteyken MP5 silah kuvvetle muhtemel ateş almış ve sekerek Bülent Aydın’ın vücuduna girmişti. 

1- Bunu teyit eden ilk bilgi otopsi raporuna göre mermi giriş deliğinin 1 cm civarında olması. Yani giriş deliği 9 mm çapındaki MP5 silahı işaret ediyor. Oysa karşıdaki ÖKK mensubu askerlerin elindeki silah 5,56 mm çapında mermi atıyordu. (Zaten MP5 silahın seri atış konumunda çok hassas olduğu uzmanlarca da dile getiriliyor.) 

2- Balistik raporuna göre atış yakın atış olarak belirlenmiş. Yani 1,5 metreyi  geçmeyen ve atış sonucu maktulün elbisesinde veya bedeninde namludan çıkan barut kalıntılarına rastlandığı durum. Bülent Aydın’ın elbisesinden elde edilen barut kalıntılarından hareketle balistik uzmanları yakın atış tespiti yapmışlar. Fotoğraftaki maktule en yakın askerin (2 numara) mesafesine bakarsanız bu mesafeden barut kalıntısı oluşmayacağını anlayabiliriz. Zaten durumu fark eden 2. Astsubay Metin Gürbüzler eliyle karşıdakilere sorun yok minvalinde işaret etmesi kamera kayıtlarına girmiş durumda. Ateş etmemeleri yönünde karşıya ikazda bulunması hem bir kaza durumunu hem de öldürme kastı olmayan kişileri göstermektedir. Zaten Maktul Bülent Aydın’a ilk müdahaleyi ÖKK timi içindeki sağlıkçı astsubayın yapmış olması birbirini öldürmeye çalışan askerlerden ziyade kaotik bir durumun ortasında kalmış kişileri gösteriyor. 

3- Otopsi raporunda öldüren merminin sol kalça üzerinden, karın batın bölgesinden girdiği ve göğüs bölgesine doğru ilerlediği ifade edilmektedir. 1 numaralı resmin yanındaki sarı çizgiyle gösterilen ve sekerek vücuda giren mermi yolunu ifade eden işaret anlatıma uygunluk göstermektedir. Yine fotoğrafın hemen altındaki anatomik vücut görselindeki sarı ok mermi yolunu ifade etmekte ve sanıkların savunmasına uygunluk göstermektedir. 

SONUÇ: Olayın gerçekleşme biçimine, balistik ve otopsi sonuçlarına baktığımızda sözde darbe girişiminde bulunan ve bu kapsamda öldürme kastıyla hareket eden kimselerin bulunmadığını görürüz. Yaşanan kaos ortamında, sorumluluk almayan, net emirler vermeyen komutanların oluşturduğu gerilimde, istenmeden bir kaza kurşunuyla, dost ateşiyle bir askerimizin şehit olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır.